26 Mart 2012 Pazartesi

uzun bir aradan sonra man menle oturunca karşılıklı, buraya not düşmeden edemedim. Başka insanlarda da oluyor mudur acaba, bazen gözlerim açıkken bile geçmişte olduğumu hissediyorum. Mesela şu anda arkamı dönüp Ankara'daki evin salonunu görsem yadırgamam. Ya da barışın sesini duyup sağıma baktığımda beşiktaştaki evin koridoruyla karşılaşsam, ezan okunsa mesela annem çay getirse o sırada, balkonda içsek.. Bu anılar o kadar canlı ki zihnimde, belki o yüzden yeni şeyleri kabul etmiyor küçük beynim.
Geçmişe bağlılığın nedenini gelecek korkusu olarak özetledik geçen seansımızda. :) geleceğim belirli olduğu zamanlarda da sıkılmıyor muydum rutin hayatımdan.. tatmin sadece yatakta gerçekleşen anlık bir his insanoğlu için sanırım.
yapılacak çok şey var, benimse tek isteğim bir hamakta göbeğimi kaşıya kaşıya ve etrafımdaki insanların sesini dinleyerek uyuklamak.. haddi canım! ben etrafımda insanlar varken uyuklayacağım? :) valla kedi bulsam karşıma oturtup sen de haklısın be abi muhabbetine gireceğim, o derece.
hayat ankaradakinden de sıkıcı ama artık o kadar asi değilim. burnum yeterince sürtüldü kabullenme konusunda. dizginler kaderin elinde, bakalım ne zaman tekrar bana geçecekler..
bugünü wim reyizin bir sözüyle kapatmak istiyorum "aslında bazı şeyler sandığımız kadar zor değildir"
sevgiler..